Ultimate magazine theme for WordPress.

1980 Sonrası Karaköy: Perşembe Pazarı’nda sona doğru

Günümüzün Galata’sında ne yazık ki büyük bir “iş yeri” kargaşası yaşanmaktadır. Yüksek katlı beton binalar ve hanlar içindeki iş yerleri, yoğun trafik akışı, aşırı gürültü ve tabela kirlilikleri, istenen temizliğe ve düzene sahip olmayan cadde ve yol görüntüleri, bölgenin tarihi karakterini zedelemekte, aralara sıkışıp kalmış pek çok tarihi eserin görülmelerini engellemektedir. Bunlardan arındırılmış bir “Tarihi Galata”, hepimizin düşüdür ve bunun için göstereceğimiz gayret kesinlikle sonuçsuz kalmayacaktır.

Haldun Hürel, Müzisyen, Öğretim üyesi

Derleyen: MUSTAFA KARA

1980’lere gelindiğinde yüzyıllardır pek çok değişim yaşamış, planlı plansız pek çok müdahaleye maruz kalmış Perşembe Pazarı için yine yeni bir dönemin başıdır. Azapkapı’dan Karaköy’e kadar uzanan, ağırlıkla hırdavat ticaretinin yapıldığı, elektrikçilerin de yoğun olduğu, pek çok zanaatin ayakta kalma savaşı verdiği bir alandır. Bir yanı sahil, bir yanı Bankalar Caddesi’ne uzanır.

Tarihin izleri bina temellerinde, ayakta kalmayı başarmış bazı binalarda varlığını sürdürse de, tarihi kimliğin taşıyıcısı binaların büyük kısmı zamanın yükünü taşıyamamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gündeminde Karaköy’ü, Perşembe Pazarı’nı Haliç’in iki yakası ile birlikte kirlilik yaratan unsurlardan arındırmak vardır. Bölge, yeniden eski canlı günlerine, hareketli yaşamına dönecektir. Perşembe Pazarı’nın tam ortasından Tersane Caddesi geçer ve sahil tarafı az sayıda balıkçı ve çok sayıda dükkan ile doludur. Üst tarafında ise Hırdavatçılar Çarşısı, Arap Camii, elektrikçiler ve çok sayıda dükkandan sonra görkemli, fakat atıl durumdaki binalarıyla Bankalar Caddesi gelir. Bu dönemde, Galata Köprüsü, Tünel, Denizcilik İşletmeleri ile farklı ulaşım biçimlerinin buluştuğu Karaköy Meydanı da yeniden ele alınmaya, düzenlenmeye muhtaçtır. Perşembe Pazarı’nda bulunan dükkanların nasıl kullanıldığına bakıldığında yoğun olarak makine sanayi dikkat çeker, bunu inşaat ve elektrik malzemesi satan dükkanlar izler. Binaların zemin katlarında bu tip dükkanlar yoğunken, üst katlar ya işlevsiz ya da depo olarak kullanılmaktadır.

Yarım kalan Bedreddin Dalan yıkımları

25 Mart 1984 yerel seçimleri İstanbul’un, Beyoğlu’nun ve Karaköy’ün ve elbette Perşembe Pazarı esnafının kaderini değiştiren ilk adım olur. Yüz yıldan fazladır ilk defa Beyoğlu Belediyesi kısmen bağımsız olmaya başlar. ANAP’ın kenti temel alan şehircilik yaklaşımı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedreddin Dalan’ın farklı vizyonu, kentte başka bir dönemin habercisidir.

1980 sonrası 167’si tescilli 368 bina yıkılarak Tarlabaşı Bulvarı’nın açılması gibi önemli adımlar atan, Haliç çevresindeki sanayiyi dışarı taşıyarak kirliliği önlemeye çalışan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedreddin Dalan, Haliç’in iki yakasında kıyı yollarını binaların niteliğine bakmaksızın yıkarak yeniler. Karaköy bölgesi için de tarihi kararlar alan Dalan’ın kafasında Karaköy ve Perşembe Pazarı bölgesi için de somut projeler vardır. Bir zamanlar 6. Daire’nin yaptığı kentleşme çalışmalarının benzeri adımlar atılmaya çalışılsa da, ancak Haliç’in diğer bölgelerinde sağlanan gelişme yoğun tepkiler nedeniyle Karaköy’de istenilen düzeyde sağlanamaz.

Bedreddin Dalan’ın aklında tüm Haliç kıyıları boyunca 50 metre ila 100 metre arası yeşil alanlar oluşturmak vardır. Haliç’in karşı kıyılarında binlerce yapı kısa sürede yıkılır. Perşembe Pazarı’nda da yıkımı öngörülen bina sayısı 849 parselde 4 bini bulmaktadır. Geriye kalanlar açtıkları davaları kazanmış, durdurma kararı almışlardı. İlk etapta 239 parselden 234’nün kamulaştırma işlemi tamamlanmıştır. İkinci etap kamulaştırmada ise 610 parselden, 200 tanesinin kamulaştırılması tamamlanır ve binalar yıkılır. Bu süreçte, kalan bina sahiplerinin açtığı davalar, iptal ve yürütmeyi durdurma kararları getirir ve süreç akamete uğrar. Perşembe Pazarı’nda öngörülen yıkımların çoğu o dönem yapılamaz. 30 yıla yakın zamandır bu yıkımlarla ilgili süreçler tamamlanamaz ve bugün de aynı biçimde “gündemde” kalmayı sürdürür. Ama bu arada, yıkım ve boşaltma haberleri üzerine bir araya gelerek kooperatif kuran Perşembe Pazarı esnafı, Perpa gibi dev bir ticaret merkezinin adımlarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte atar. Piyalepaşa’da yepyeni bir ticaret merkezi uluslararası kimliği ile yükselirken, Perşembe Pazarı’nda planlanan değişim olmaz, bölge hırdavatçılar ve elektrikçiler başta olmak üzere imalat ve ticaret yapan esnafın adresi olmayı bugün de sürdürür. Özlenen değişim bir türlü sağlanamamıştır.

İmar Planlarında Perşembe Pazarı

Bedreddin Dalan dönemini izleyen Nurettin Sözen yıllarında, sosyal demokrat belediyecilik anlayışına dahil projeler uygulanır. İstiklal Caddesi için araç trafiğinin olmadığı bir dönem başlar. 29 Aralık 1990’da Tünel Taksim arasında nostaljik tramvay seferleri başlatılır. Bu dönem Park Otel, Gökkafes gibi tartışmalı projelerin başladığı, gökdelenlerin giderek daha fazla kent siluetinin parçası olduğu yıllardır.

1985 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Haliç Düzenleme Nazım İmar Planında Perşembe Pazarı’nın sahil tarafı gezi alanı, yeşil alan, oyun alanı olarak öngörülür. Bu karara göre, bu sınırlar içinde yer alan 2863 sayılı kanuna göre korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları belediyelerce kamulaştırılarak korum altına alınacaktır. İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 05.02.1992 gün ve 3418 sayılı kararı Perşembe Pazarı’nın büyük bölümü, özellikle de Tersane Caddesi’nin sahil tarafı bütünüyle Sit alanı ilan edilir. 7 Temmuz 1993 gün ve 4720 sayılı karar ile Galata ve Beyoğlu kentsel sit alanı ilan edilir ve korumacı eğilimler çok daha öne çıkar. Yine de, eski Alman Okulu, St. Benoit Lisesi karşısındaki Sıra Evler gibi yıkımlar eksik olmaz.

1/5000 ölçekli Perşembe Pazarı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Perşembe Pazarı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı, 16.05.1997 gün ve 242 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı ile yürürlüğe sokulur. Bugün, Perşembe Pazarı sınırları içindeki binaların çoğunluğunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olmasının kaynağı da bu ve benzeri kararlardır.

Yarı yıkık binalar, terk edilmiş işletmeler

2000’li yıllara gelindiğinde Haliç kıyılarından Tophane’ye uzanan Beyoğlu kıyıları, ne eskisi gibi sanayi tesislerinin yoğun işgali altındadır, ne de öngörüldüğü halkın açık kullanımına açılabilmiştir. Yarı yıkık yapılar çoktur, kullanılmayan tesisler mekruk halde alanı işgal etmektedir. Rahmi Koç Sanayi Müzesi, Miniatürk gibi projeler Haliç’in iç bölgelerinde farklı bir hava oluştursa da, tersaneler ve Perşembe Pazarı sahillerinde kayda değer bir değişiklik maalesef olamamıştır. Beyoğlu’nun üst tarafları hızlı biçimde eğlence merkezi kimliğini üst boyuta taşırken, deniz kıyıları bu değişimin dışında kalır.

Perşembe Pazarı bölgesi ile ilgili verilen bir başka koruma kararı ise 30.10.2002 tarih 14369 sayılı karar ile buna uygun hazırlanan 1/5000 ölçekli Beyoğlu Perşembe Pazarı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’dır. Bu karar ve planlar, Perşembe Pazarı’nın “özel proje alanı” olmasını öngörür. 1/1000 ölçekli Beyoğlu Perşembe Pazarı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ise İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Planı 18.03.2005 gün ve 642 sayılı kararı ile kabul edilir.

Bazı yıkımlar da tarihi eserleri açığa çıkarma amaçlı yapılır. Azapkapı’daki Sokullu Mehmet Paşa Camii ile Saliha Sultan Çeşmesi gibi yapıların etrafındaki, tarihi değeri olmayan yapılar temizlenir ve bölge yeşil alan olarak düzenlenir. Daha sonraları Haliç Metro inşaatının çıkışı ve şantiyesi de bu bölgede kurulacaktır. Bu inşaat sırasında Galata Surları’na ait bazı kalıntılar da gün yüzüne çıkar. Bölge halen bir yanıyla düzenlemeye çalışılmış, bir yanıyla düzenlenmeye muhtaç haldedir.

2006 yılına gelindiğinde ise İstanbul İl Çevre Düzeni Planı kararında şöyle denilir: “Osmanlı toplumunun farklı dönemlerine tanıklık etmiş, Boğaziçi ve Haliç’in sosyo-mekansal yapılarının ve İmparatorluk başkentinin kültürel arka planının çağdaş yöntemlerle anlatıldığı ve sergilendiği Boğaziçi Medeniyeti ve Haliç Medeniyeti Müzeleri ve/veya Mimar Sinan’dan günümüz çağdaş Türk mimarlarına uzanan, İstanbul’un mimarlık ve yerleşme kültürünün öyküsünü sosyal, kültürel, ekonomik, teknolojik ve siyasi arka planı ile birlikte anlatan Kent ve Mimarlık Müzesi gibi müzeler, kültür turistinin İstanbul’u gerçek değerleriyle kavramasında aracı olacaktır. Haliç kıyıları (tersaneler bölgesi), Salıpazarı Limanı, Haydarpaşa Limanı gibi bölgeler merkezde yer alması gereken müzeler için ideal yerler olarak değerlendirilebilir. Haliç’in tamamı kültür, turizm, rekreasyon alanları olarak ele alınmaktadır. Önerilen kültür aktivite aksı ve yeşil koridor, Haliç’ten başlayarak kuzeye doğru Cendere ve Alibeyköy aksları olmak üzere iki kola ayrılarak, kuzeydeki Cebeci taş ocakları ve orman alanlarına kadar ulaşmaktadır”.

Mahkeme kararlarıyla uzayan süreç

Üst üste koruma ve yenileme kararları alınsa da, mal sahiplerinin açtığı dava süreçleri de bir yandan sürer ve Beyoğlu Perşembe Pazarı Koruma Amaçlı İmar Planı’nı İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından 30.03.2006 gün ve 2006/821 sayılı kararı ile iptal edilir. Aynı şekilde Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nı onaylayan 11.08.2006 tarihli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı kararı da Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edilir. Perşembe Pazarı bölgesi bu kararlarla plansız kalır.

Yeni plan 15.05.2009 gün 286 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile kabul edilir, İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 22.10.2009 tarih ve 2977 sayılı kararı ile onaylanır. Bakanlar Kurulu da 06.12.2010 tarih ve 2010/1167 sayılı kararı ile Perşembe Pazarı ve Arap Camii çevresini “Yenileme Alanı” ilan eder.

Fakat makus kader değişmez, İstanbul 4. İdare Mahkemesi 27.04.2012 gün ve E:2011/1099 K:2012/785 sayılı karar ile 14.01.2011 onaylı Beyoğlu Perşembe Pazarı Kentsel Sit Alanı 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nı iptal eder. İstanbul 1 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, “iptal kararlarına uyulması”, “Yenileme alanı ilan edilen bölgede 5366 sayılı yasa ve yönetmeliğine uygun şekilde hazırlanacak yenileme avan projelerinin kurula iletilmesi” kararı verir.

Son dönemin bu kararlarının ortak noktası, Perşembe Pazarı ve Şişhane bölgesindeki küçük üretimi “tarihi dokuya zarar verdiği” gerekçesiyle uzaklaştırmayı öngörmeleridir. “Desantralizasyon” olarak tanımlanan bu amaca uygun olarak, sahil tarafında yeşil alanlar, iç tarafta ise kültür turizmine uygun bir planlama yapılır. Niyet bu olmakla birlikte, “hâlâ niyet” aşamasındadır, pek çok nedenle Perşembe Pazarı bölgesindeki değişim isteği gerçeğe dönüşmez. Hâlâ dönüşememiştir.

Bir üretim kültürünün merkezi

Perşembe Pazarı’nda gün içinde yoğun bir iş trafiği yaşanan bölge, akşam saatlerinde tamamen terk edilmiş bir izlenim verir. Dükkan kepenklerindeki grafitiler ve duvar resimleriyle farklı bir görsel izlenim verse de, büyük ölçüde suskunluğa gömülür. Tek tük bazı eğlence ve kültür mekanı açılmış olsa da, bölgenin ana görüntüsünü değiştirecek düzeyde değildir. Hakim doku, bir ticaret alanı olarak değişmeden sürmektedir.

Perşembe Pazarı’nın tarihsel olarak bugüne taşıdığı küçük üretim ve ticaret mekanlarıyla ilgili farklı kimliğini korurken, tartışmanın daha çok “binalar ve işlevsellik” açısından sürdürülmesi başka bir gerçeğin üzerini örter.

Perşembe Pazarı, bugün halen ağırlıkla ticaret amaçlı kullanılan yapılarla doludur. Ticaret kalemlerinin başında hırdavat, ev aletleri ve gemi malzemeleri hâlâ başı çeker. Bunun yanında imalathane ve depo fonksiyonlu yapılar ile boş ve harabe niteliğindeki yapılar da az değildir. Bu gerçek, 1500 yıl önce kent kurulurken Bizans haritalarında “açık pazar yeri” olarak görülen bölgenin, yüzlerce yılda biriktirdiği kültürel dokudur aslında. Büyük ölçüde el emeğine dayalı, usta çırak kültürü ile yoğrulmuş, kuşaktan kuşağa geçen üretim biçimlerinin yaşadığı bu dokunun korunmasını isteyenler de vardır. Farklı bir kültürdür Perşembe Pazarı ve böylece korunması gerektiğini savunanlar 2006 yılında taraf olduğu “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması” sözleşmesine atıf yaparlar. Bu sözleşme, küçük üretim biçimlerinin ve oluşturduğu kültürel mirasın içinde bulunduğu bölgeyle birlikte korunmasını öngörür. Bu yaklaşım, tarihsel Perşembe Pazarı bölgesine baktığında tek tek küçük atölyeler değil, damarların vücudu sarması ve bir bütün oluşturması gibi tek tek atölyelerden oluşan bir büyük gövde tanımlar. Atölyelere dayalı yüzlerce yıllık gelenek, ortak bir üretim ağını ve bölgesel bir ölçeği oluşturur. Ancak, bugün Perşembe Pazarı’nda üretken esnaf, zanaatkar çok azalmış, daha çok ticaret yapan esnaf kalmıştır. Haliyle geçmişin kültürel dokusunun yaşadığını söylemek zordur. Sahile yaklaştıkça hırdavat, makine aksamı ve gemicilik edevatları satan dükkanlar, Şişhane tarafına çıktıkça elektrikçiler yoğundur.

Son yüzyılın teknolojik gelişiminin aynası olan bu bölgede, finans sektörünün ardından teknoloji, teknik donanım ve yeni bir alan olarak elektrik-aydınlatma sektörü büyük bir birikim yaratmıştır. Perşembe Pazarı, ülkedeki ekonomik değişimlere uyum sağlayarak, önemli yükleri taşımış bir bölgedir.

Bugün Perşembe Pazarı

Bugünün Perşembe Pazarı, hem oluşturulmaya çalışılan kültürel dokuyu yavaş yavaş içermeye başlamıştır, ancak çok yetersiz düzeyde. Sık sık imar planları yapılsa da, Perşembe Pazarı için bütünlüklü somut adımlar uzun süredir atılamıyor. Karaköy’ün diğer bölgelerinde daha hızla yaşanan değişim süreçleri, Perşembe Pazarı için yeni yeni gözleniyor. Hırdavatçılar arasında kafeler, meyhaneler, balık restoranları göze çarpıyor; sanatçılar ara sokaklarda atölyeler kuruyor. Bir süre önce restore edilen köhnemiş binalar, kültür merkezleri, müzeler, kütüphaneler olarak yükseliyor. Özellikle Bankalar Caddesi’ndeki değişim, Perşembe Pazarı’nın diğer sokaklarına doğru yayılma eğilimi gösteriyor. Metro Köprüsü’nün açılması, Azapkapı civarında yapılan temizlikler henüz istenen düzeyde olmasa da yeni güzellikleri açığa çıkarıyor.

Perşembe Pazarı için değişim, Bizans’ın 13. bölgesi iken çizilen haritalardaki “boş pazar alanı” olduğu günlerden bugünlere devam ediyor. Kültürler biriktirerek, yeni işlevlere doğru yelken açarak…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.